Hukukun üstünlüğü, demokratik bir toplumun temel yapı taşını oluşturur. Türkiye, son yıllarda bu ilkenin ne denli aleyhe gittiğini gösteren pek çok gelişme ile karşı karşıya kaldı. 2023 TÜSİAD Genel Kurulu’da dile getirilen eleştiriler, ekonomik ve toplumsal sorunların çözümünde hukukun üstünlüğünün ne denli hayati bir öneme sahip olduğunu bir kez daha su yüzüne çıkardı. Bu makalede, TÜSİAD’ın hükümete yönelik eleştirilerine, hukukun üstünlüğü bağlamında gündemdeki tartışmalara ve bunun toplumsal dinamiklere olan yansımalarına yer vereceğiz.

TÜSİAD’dan Hükümete Sert Eleştiriler

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), son genel kurulunda yaptığı açıklamalarda hükümete yönelik önemli eleştirilerde bulundu. Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras ve Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, son dönemde artan siyasi tutuklamalar ve hukukun üstünlüğüne olan bir güvensizliğin, toplumda derin bir güven bunalımını tetiklediğini ifade ettiler. Aras, hukukun üstünlüğü olmadan ekonomik ve toplumsal sorunların çözülemeyeceğini, bunun yanı sıra halkın güveninin tesis edilmesi gerektiğini vurguladı.

Hukukun Üstünlüğü ve Ekonomi İlişkisi

TÜSİAD’ın yaptığı açıklamalar sadece hukukun üstünlüğü ile sınırlı kalmadı. Orhan Turan, işletmelerin içinde bulunduğu ekonomik zorlukların ve belirsizliklerin, hukuksal güvensizlikle birleştiğinde daha da kötüleştiğini belirtti. “Hukuka güven kalmazsa güvensizlik, istikrarsızlık ve belirsizlik her yere sirayet eder” modunda bir ifade kullanarak, hukukun üstünlüğünün ekonomik istikrarın sağlanmasında kritik bir unsur olduğunu vurguladı.

AK Parti'nin Tepkisi ve Üzerine Düşünceler

TÜSİAD’ın eleştirileri, AK Parti’den sert tepkilerle karşılandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve hiçbir derneğin veya kuruluşun milli iradenin üzerinde olamayacağını ifade etti. AK Parti yetkilileri, TÜSİAD’ın geçmişteki tutumlarına atıfta bulunarak, derneğin şu anki eleştirilerinin sorgulanabilir olduğunu belirtti. Bu durum, sivil toplum kuruluşlarının rolü ve sorumlulukları üzerine yeni tartışmalara yol açtı.

Kamuoyunda Güven Bunalımı

TÜSİAD’ın eleştirilerine karşı çıkan siyasi figürler, toplumda var olan güven bunalımının kaynağının hukukun üstünlüğüne ilişkin zafiyetler değil, daha çok bazı sivil toplum kuruluşlarının tutumları olduğunu dile getirdi. Ancak unutulmamalıdır ki, hukukun üstünlüğü, yalnızca iş dünyası için değil, tüm toplum için bir gerekliliktir. Bu bağlamda, halkın devletine ve yöneticilerine duyduğu güvenin yeniden tesis edilmesi konusunda herkesin sorumluluk taşıdığı aşikardır.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Hukukun Üstünlüğü

TÜSİAD’ın Genel Kurulu'nda konuşan Ömer Aras, sadece hukukun üstünlüğü değil, aynı zamanda kadına yönelik toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin de kalkınmayı olumsuz etkilediğini ifade etti. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının, hukukun üstünlüğü ilkesinin de bir parçası olduğunu vurguladı. Bu noktada, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, birçok başka konuda olduğu gibi, hukukun üstünlüğünün sağlanmasında da önemli bir rol oynamaktadır.

Sonuç: Hukukun Üstünlüğü İçin Acil Eylem

Sonuç olarak, Türkiye’de hukukun üstünlüğü, ekonomik ve toplumsal huzurun sağlanması için kritik bir öneme sahiptir. TÜSİAD’ın güncel meseleler üzerinde yaptıkları vurgular, yalnızca iş dünyasının değil, tüm toplumun geleceği için bir kapı aralamaktadır. Tüm bu tartışmalar ışığında, hukuk devletinin yeniden inşası için acil adımlar atılması gerektiği gerçeği ortaya çıkıyor.

Okurlara Öneriler

Hukukun üstünlüğü, demokratik bir toplumun temelidir. Siz de bu önemli konu hakkında düşüncelerinizi paylaşabilir, toplumsal bilinçlenmenin bir parçası olabilirsiniz. Hem sosyal medya platformlarında hem de çeşitli sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinde bu konuyu gündeme getirebilirsiniz. Unutmayın ki, güçlü bir toplum için hukukun üstünlüğünü sağlamanın yolu, her bir bireyin bu konuda sesini yükseltmesinden geçmektedir.